banner
İstanbul Yangın Kuleleri ve Çığırtkanları

İstanbul Yangın Kuleleri ve Çığırtkanları


150.00 TL


Mimarlık, iç mimarlık, şehircilik, kentleşme, peyzaj tasarımı, arkeoloji, kültür, sanat vb. konu başlıklarında kitaplar yayımlayan YEM Yayın’ın, İstanbul Yangın Kuleleri ve Çığırtkanları adlı yeni kitabı çıktı. Eski bir itfaiyeci, eski itfaiye müdürü, akademisyen Prof.Dr. Abdurrahman Kılıç; ilk itfaiye teşkilatının kurulmasından günümüze kadar başta yangın kuleleri olmak üzere “İstanbul ve Yangın” tarihini izliyor. Yanan ve her defasında yeniden ahşap yapılan yangın kulelerini anlatıyor. Yangınların sebepleri ve sonuçları üzerinde durarak patlıcan yangınlarını, kundaklama, yağmalama olaylarını açıklıyor. Köşklüler, didebanlar, bekçi babalar, baltacılar ve tulumbacılardan oluşan çok çeşitli görevlerdeki yangın çığırtkanlarını, konumlarından giysilerine kadar aktarıyor. Ağakapısı Yangın Köşkü, Galata Yangın Kulesi, Beyazıt Yangın Kulesi, İcadiye Yangın Kulesi ile Süleymaniye Camisi minarelerinden yangınların gözlenmesini anlatıyor. İstanbul yüzyıllarca işgal edilir, yağmalanır, depremlerde yerlebir olur ama hiçbir şeyden çekmez yangından çektiği kadar. Görkemli saraylar, uzun çarşılar, ahşap konaklar, hanlar; içlerindeki oymalı mobilyalar, elyazması kitaplar, nadide eserler ve anılarla birlikte şehrin hafızası da büyük yangınlarla yitirilir. Poyrazlı ve lodoslu günlerde hızla yayılan, bazen bütün bir semti kaplayan İstanbul yangınları sadece yapıları küle çevirmek ve can almakla kalmaz aynı zamanda siyasal sonuçlar da doğurur. Yangın nedeniyle yeniçeri ağaları sürgüne gönderilir, sadrazamlar görevlerinden alınır, padişahlar indirilmek istenir… Abdurrahman Kılıç; büyük bir yangında padişah ne yapardı, baltacıların görevi neydi, yeniçeriler ayaklanırken neden yangın çıkarırdı, kulelerden yangın nasıl duyurulurdu gibi merak edilen soruların cevaplarının yanı sıra ahşap mimarinin yangınla ilişkisini, itfaiyeciliğin mahalli ve gönüllülük esasını, zamanla devlet sistemi içerisine nasıl yerleştiğini kendi tecrübeleri ve araştırmaları ışığında, İstanbul Yangın Kuleleri ve Çığırtkanları'nda ayrıntılarıyla ortaya koyuyor. Abdurrahman Kılıç, böyle bir kitabı hazırlama gerekçesini, özetle şu şekilde açıklıyor: “Yangın, İstanbul’un eski belalısı…  Asırlar boyunca İstanbul’un peşini bırakmamış. Şehrin üçte birini yok ettiği olmuş. Her defasında farklı bir nedenle başlamış, eski başkentin geçmişle bir bağını koparmış. Gün olmuş sadrazamları azletmiş, gün olmuş padişahları indirmek istemiş! Nice konak sahiplerini bir saatte yoksullaştırmış. Kanunlar çıkarılmış, cezalar getirilmiş, dualar edilmiş, muskalar yazılmış ama yangınların önüne geçilememiş, yangınlarla baş edilememiş. Depremlerde binalar yıkılmış, çok can kaybı olmuş ama tarihi belgeler kurtarılmış; yangınlarda ise hepsi kül olmuş, tarihin izleri kaybolmuş. Bugünkü teknolojinin olmadığı zamanlarda duman ve alev, yüksekteki bir binanın damından veya yüksek bir ağacın tepesinden, daha sonra ise yangın kulelerinden gözlenmiştir. Günümüzde yangından erken haber alabilmek için otomatik algılama sistemleriyle, kızılötesi kameralarla ve hatta uydu aracılığıyla yangınlar izlenebilmekte, telli veya telsiz uyarı sistemleriyle ilgili kişi ve kuruluşlara anında haber verilmektedir. Ülkemizde düzenli yangın gözetlemesine ilk önce Galata Kulesi’nde başlanmış, daha sonra Ağakapısı’nda yapılan ahşap yangın köşkünden de gözetleme yapılmış. Ağakapısı Yangın Köşkü birkaç kez kâh yanmış, kâh kasıtlı yakılmış ama yine de her defasında yeniden ahşap olarak inşa edilmiş. Yeniçeri Ocağı kapatıldıktan sonra Ağakapısı, Şeyhülislamlık’a verildiği için yeni kulenin Seraskerlik Binası’nın (şimdiki İstanbul Üniversitesi Merkez Binası) bahçesinde yapılması kararlaştırılmış. Seraskerlik Binası’nın bahçesinde yeniden ahşap olarak tamamlanırken eski yeniçeriler tarafından yakılması üzerine, yerine günümüzdeki Beyazıt Yangın Kulesi yapılmıştır. Kulenin yapımı ve onarımı sırasında yangınlar Süleymaniye Camisi minarelerinden gözlenmiştir. Boğaziçi’nde yerleşimin başlamasının ardından yangınların burada da artması üzerine Boğaz’daki yangınları gözetlemek amacıyla İcadiye Yangın Kulesi yapılmıştır. Yangın kuleleri ve yangınların duyurulmasıyla tarihçiler fazla ilgilenmemişler. Yapılan savaşlarla ve devlet adamlarıyla ilgili bilgilere oranla yangın tarihine çok az yer verilmiş.  Yangın kuleleriyle ilgili bilgileri daha çok seyahatnameler, arşiv kayıtları, kitabeler ve hatıralardan elde ediyoruz. Ancak, özellikle hatıralarda kulaktan dolma, çarpıtılmış, yanlı ve yanlış haberlerle, abartılmış olaylarla sık karşılaşıyoruz. Münferit olayların genelleştirildiğine rastlıyoruz. Günümüzde ise internetteki bilgi kirliliği yangın biliminin ve tarihinin öğrenilmesine zarar vermektedir.  Maalesef itfaiyenin kurulması, tulumbacılar ve kulelerle ilgili yanlış bilgiler fazlasıyla dolaşımda bulunmaktadır. İstanbul’da yaşayanlar Beyazıt Kulesi’ni ve Galata Kulesi’ni görürler ama çoğu kişi bunların diğer binalardan daha ince ve yüksek, sadece birer kule olduğunu düşünür. Bu kulelerin yüzyıllarca itfaiye tarafından kullanıldığını bilenlerin sayısı fazla değildir. Ben de bilmiyordum. İtfaiye müdürlüğüm sırasında (1989-94) Beyazıt Kulesi’ne her çıkışımda, girişindeki kitabenin üzerindeki yazıya bakar, bir şey anlamazdım. Sonra öğrendim. Kitabeyi Latin harfleriyle yazdırdım. Kuledeki görevlilere astırdım ve kendilerinin de öğrenip, gelenlere anlatmalarını istedim. Kuleyle ilgili bilgileri, kartpostalları ve fotoğrafları toplamaya başladım. Kuleyi bir itfaiye müzesine dönüştürmek, üniversiteden ayırarak girişini Bakırcılar Çarşısı tarafından sağlamak için bir proje hazırlattım. Amacım, itfaiye için yapılan, itfaiye tarafından kullanılan kulenin müze olarak halka ve turizme açılmasıydı; böylece ziyaretçiler günümüzdeki itfaiyeyi ve geçmişini tanıyacak ayrıca İstanbul’un güzel manzarasını seyredebilecekti. Dönemin İstanbul Üniversitesi Rektörü Sayın Cem’i Demiroğlu’yla görüştüm, ilgili kurumlara yazdım ama kulenin Belediye’ye devredilmesini maalesef başaramadım, bürokrasiyi yenemedim. Yangın kuleleri hakkında yazmayı ilk defa o tarihlerde düşündüm. Kuleler geçmişimizi geleceğimize bağlayan köprülerdir. Bu bağın kopmaması, güçlenmesi gerekir. Geçmişini bilmeyen geleceğini tasarlayamaz. İtfaiye tarihine zerre kadar da olsa katkıda bulunmak için cesaretimi toplayarak bu kitabı yazmaya başladım. Az hata olmasına çaba göstermeme rağmen elbette hatalar ve eksiklikler vardır. Okuyucularımızın eksikliklerin tamamlanmasına ve kitabın zenginleştirilmesine verecekleri desteğe şimdiden şükran duyacağımı belirtmek isterim…” İÇİNDEKİLER İstanbul ve Yangın 13        İstanbul ve Yangın 18        Eski İstanbul’da Yangın Sebepleri 22        Ahşap Evler 24        Kundaklama 27        Yağmalama 28        Patlıcan Yangınları 30        Padişah ve Yangın 34        Manevi Koruyucular 36        İlk Tulumba ve İlk İtfaiye 40        Mahalle Tulumbacılığı 45        Széchenyi Paşa ve Askeri İtfaiye 50        Cumhuriyet İtfaiyesi 52        Büyük Yangınlar 53        Tatavla Yangını (1929) 54        Adliye Sarayı Yangını (1933) 56        Zeynep Hanım Konağı Yangını (1942) 57        Cemile Sultan Sarayı Yangını (1948) 58        Kapalıçarşı Yangını (1954) 60        Atatürk Kültür Merkezi Yangını (1970) 61        Aksaray Yeraltı Geçidi Yangını (1975) 62        Adile Sultan Sarayı Yangını (1986) 64        Galata Köprüsü Yangını (1992) 64        Sait Halim Paşa Yalısı Yangını (1994) 66        Fehime Sultan Yalısı Yangını (2002) 66        Haydarpaşa Garı Yangını (2010) 67        Rauf Paşa Konağı Yangını (2012) 68        Galatasaray Üniversitesi Yangını (2013) 71        Köşklüler 71        Dideban Köşklüler 79        Çığırtkan Köşklüler 87        Bekçi Baba Yangın Kuleleri 101      Ağakapısı Yangın Köşkü (Yeniçeri Kulesi) 107      Galata Yangın Kulesi 121      Beyazıt Yangın Kulesi (Serasker Kulesi) 121      Büyük Yangınlar ve Kulenin Yapılışı 124      Kulenin Özellikleri 126      Kulenin Bugünkü Şeklini Alması 130      Kuleden Yangının Bildirilmesi 131      Kulede İftar Yemekleri 132      Mıntıkacı Kule Gözcüleri 134      Kulenin Manzarası 135      Hava Durumu ve Köprülerin Açılması 136      Günümüzde Beyazıt Yangın Kulesi 139      İcadiye Yangın Kulesi 151      Süleymaniye Camisi Minareleri 159      Yangınların İlanı 160      Galata Kulesi’nden Yangınların İlanı 161      Ağakapısı Yangın Köşkü’nden Yangınların İlanı 162      Süleymaniye Camisi Minarelerinden Yangınların İlanı 162      Beyazıt Yangın Kulesi’nden Yangınların İlanı 164      İcadiye Yangın Kulesi’nden Yangınların İlanı PROF.DR. ABDURRAHMAN KILIÇ KİMDİR? İstanbul Teknik Üniversitesi Makina Fakültesi’nden 1974 yılında mezun olan Abdurrahman Kılıç, doktora ve doçentlik çalışmalarının ardından 1987 yılında, aynı fakültede profesörlük unvanını aldı. Yangın konusundaki ilk çalışmalarına 1987 yılında başlayan Abdurrahman Kılıç, o tarihten bugüne kadar etkin olarak, kendisini Türkiye’de yangın güvenliğinin geliştirilmesine, itfaiyeye bilimsellik kazandırmaya, itfaiye ve itfaiyeci kavramlarını yüceltmeye ve yangın korunum sistemlerinin kamuoyunda tanıtılmasına adadı. 1988 yılında Japonya’da “İtfaiye Söndürme ve Kurtarma” eğitimi aldı. 1989-94 yılları arasında “İstanbul İtfaiye Müdürü” olarak görev yapan Kılıç, aynı dönemde Almanya, İngiltere gibi ülkelerde yangın önlemleri konusunda eğitimlere katıldı. Yangın bilimi için öncelikle eğitime önem veren Abdurrahman Kılıç, gelişmiş ülkelerdeki, özellikle de Japonya’daki söndürme ve kurtarma sistemlerini İstanbul’a uyarlamaya çalıştı. Uluslararası kuruluşlarla ve gelişmiş ülkelerle yardımlaşma ve işbirliği başlattı. İtfaiye Müzesi’nin yeniden açılmasını ve itfaiye haftalarının yeniden kutlanmasını sağladı. İstanbul Teknik Üniversitesi Makina Fakültesi öğretim üyesi olan Prof.Dr. Abdurahman Kılıç,  Türkiye Yangından Korunma ve Eğitim Vakfı’nın kurucusu ve onursal başkanıdır. Yangın güvenliği konusunda çok sayıda yayımlanmış makalesi, araştırması ve kitabı bulunmaktadır. Akademik çalışmalarının yanı sıra itfaiye ve yangın tarihi üzerine araştırmalarına devam etmektedir.

Cayma ve İade Koşulları

GENEL:

  1. Kullanmakta olduğunuz web sitesi üzerinden elektronik ortamda sipariş verdiğiniz takdirde, size sunulan ön bilgilendirme formunu ve mesafeli satış sözleşmesini kabul etmiş sayılırsınız.
  2. Alıcılar, satın aldıkları ürünün satış ve teslimi ile ilgili olarak 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği (RG:27.11.2014/29188) hükümleri ile yürürlükteki diğer yasalara tabidir.
  3. Ürün sevkiyat masrafı olan kargo ücretleri alıcılar tarafından ödenecektir.
  4. Satın alınan her bir ürün, 30 günlük yasal süreyi aşmamak kaydı ile alıcının gösterdiği adresteki kişi ve/veya kuruluşa teslim edilir. Bu süre içinde ürün teslim edilmez ise, Alıcılar sözleşmeyi sona erdirebilir.
  5. Satın alınan ürün, eksiksiz ve siparişte belirtilen niteliklere uygun ve varsa garanti belgesi, kullanım klavuzu gibi belgelerle teslim edilmek zorundadır.
  6. Satın alınan ürünün satılmasının imkansızlaşması durumunda, satıcı bu durumu öğrendiğinden itibaren 3 gün içinde yazılı olarak alıcıya bu durumu bildirmek zorundadır. 14 gün içinde de toplam bedel Alıcı’ya iade edilmek zorundadır.

SATIN ALINAN ÜRÜN BEDELİ ÖDENMEZ İSE:

  1. Alıcı, satın aldığı ürün bedelini ödemez veya banka kayıtlarında iptal ederse, Satıcının ürünü teslim yükümlülüğü sona erer.

KREDİ KARTININ YETKİSİZ KULLANIMI İLE YAPILAN ALIŞVERİŞLER:

  1. Ürün teslim edildikten sonra, alıcının ödeme yaptığı kredi kartının yetkisiz kişiler tarafından haksız olarak kullanıldığı tespit edilirse ve satılan ürün bedeli ilgili banka veya finans kuruluşu tarafından Satıcı’ya ödenmez ise, Alıcı, sözleşme konusu ürünü 3 gün içerisinde nakliye gideri SATICI’ya ait olacak şekilde SATICI’ya iade etmek zorundadır.

ÖNGÖRÜLEMEYEN SEBEPLERLE ÜRÜN SÜRESİNDE TESLİM EDİLEMEZ İSE:

  1. Satıcı’nın öngöremeyeceği mücbir sebepler oluşursa ve ürün süresinde teslim edilemez ise, durum Alıcı’ya bildirilir. Alıcı, siparişin iptalini, ürünün benzeri ile değiştirilmesini veya engel ortadan kalkana dek teslimatın ertelenmesini talep edebilir. Alıcı siparişi iptal ederse; ödemeyi nakit ile yapmış ise iptalinden itibaren 14 gün içinde kendisine nakden bu ücret ödenir. Alıcı, ödemeyi kredi kartı ile yapmış ise ve iptal ederse, bu iptalden itibaren yine 14 gün içinde ürün bedeli bankaya iade edilir, ancak bankanın alıcının hesabına 2-3 hafta içerisinde aktarması olasıdır.

ALICININ ÜRÜNÜ KONTROL ETME YÜKÜMLÜLÜĞÜ:

  1. Alıcı, sözleşme konusu mal/hizmeti teslim almadan önce muayene edecek; ezik, kırık, ambalajı yırtılmış vb. hasarlı ve ayıplı mal/hizmeti kargo şirketinden teslim almayacaktır. Teslim alınan mal/hizmetin hasarsız ve sağlam olduğu kabul edilecektir. ALICI , Teslimden sonra mal/hizmeti özenle korunmak zorundadır. Cayma hakkı kullanılacaksa mal/hizmet kullanılmamalıdır. Ürünle birlikte Fatura da iade edilmelidir.

CAYMA HAKKI:

  1. ALICI; satın aldığı ürünün kendisine veya gösterdiği adresteki kişi/kuruluşa teslim tarihinden itibaren 14 (on dört) gün içerisinde, SATICI’ya aşağıdaki iletişim bilgileri üzerinden bildirmek şartıyla hiçbir hukuki ve cezai sorumluluk üstlenmeksizin ve hiçbir gerekçe göstermeksizin malı reddederek sözleşmeden cayma hakkını kullanabilir.
  2. SATICININ CAYMA HAKKI BİLDİRİMİ YAPILACAK İLETİŞİM BİLGİLERİ:

MİMARLIK VAKFI İKTİSADİ İŞLETMESİ
Karaköy Kemankeş Caddesi No:31/4 Beyoğlu 34425 İstanbul
Telefon: +90 212 245 16 66
Fax: +90 212 249 08 32
Email: destek@mivkitabevi.com

CAYMA HAKKININ SÜRESİ:

  1. Alıcı, satın aldığı eğer bir hizmet ise, bu 14 günlük süre sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren başlar. Cayma hakkı süresi sona ermeden önce, tüketicinin onayı ile hizmetin ifasına başlanan hizmet sözleşmelerinde cayma hakkı kullanılamaz.
  2. Cayma hakkının kullanımından kaynaklanan masraflar SATICI’ ya aittir.
  3. Cayma hakkının kullanılması için 14 (ondört) günlük süre içinde SATICI’ ya iadeli taahhütlü posta, faks veya eposta ile yazılı bildirimde bulunulması ve ürünün işbu sözleşmede düzenlenen “Cayma Hakkı Kullanılamayacak Ürünler” hükümleri çerçevesinde kullanılmamış olması şarttır.

CAYMA HAKKININ KULLANIMI: 

  1. 3. kişiye veya ALICI’ ya teslim edilen ürünün faturası, (İade edilmek istenen ürünün faturası kurumsal ise, iade ederken kurumun düzenlemiş olduğu iade faturası ile birlikte gönderilmesi gerekmektedir. Faturası kurumlar adına düzenlenen sipariş iadeleri İADE FATURASI kesilmediği takdirde tamamlanamayacaktır.)
  2. İade formu, İade edilecek ürünlerin kutusu, ambalajı, varsa standart aksesuarları ile birlikte eksiksiz ve hasarsız olarak teslim edilmesi gerekmektedir.

İADE KOŞULLARI:

  1. SATICI, cayma bildiriminin kendisine ulaşmasından itibaren en geç 10 günlük süre içerisinde toplam bedeli ve ALICI’yı borç altına sokan belgeleri ALICI’ ya iade etmek ve 20 günlük süre içerisinde malı iade almakla yükümlüdür.
  2. ALICI’ nın kusurundan kaynaklanan bir nedenle malın değerinde bir azalma olursa veya iade imkânsızlaşırsa ALICI kusuru oranında SATICI’ nın zararlarını tazmin etmekle yükümlüdür. Ancak cayma hakkı süresi içinde malın veya ürünün usulüne uygun kullanılması sebebiyle meydana gelen değişiklik ve bozulmalardan ALICI sorumlu değildir. 
  3. Cayma hakkının kullanılması nedeniyle SATICI tarafından düzenlenen kampanya limit tutarının altına düşülmesi halinde kampanya kapsamında faydalanılan indirim miktarı iptal edilir.

CAYMA HAKKI KULLANILAMAYACAK ÜRÜNLER:

  1. ALICI’nın isteği veya açıkça kişisel ihtiyaçları doğrultusunda hazırlanan ve geri gönderilmeye müsait olmayan, iç giyim alt parçaları, mayo ve bikini altları, makyaj malzemeleri, tek kullanımlık ürünler, çabuk bozulma tehlikesi olan veya son kullanma tarihi geçme ihtimali olan mallar, ALICI’ya teslim edilmesinin ardından ALICI tarafından ambalajı açıldığı takdirde iade edilmesi sağlık ve hijyen açısından uygun olmayan ürünler, teslim edildikten sonra başka ürünlerle karışan ve doğası gereği ayrıştırılması mümkün olmayan ürünler, Abonelik sözleşmesi kapsamında sağlananlar dışında, gazete ve dergi gibi süreli yayınlara ilişkin mallar, Elektronik ortamda anında ifa edilen hizmetler veya tüketiciye anında teslim edilen gayrimaddi mallar, ile ses veya görüntü kayıtlarının, kitap, dijital içerik, yazılım programlarının, veri kaydedebilme ve veri depolama cihazlarının, bilgisayar sarf malzemelerinin, ambalajının ALICI tarafından açılmış olması halinde iadesi Yönetmelik gereği mümkün değildir. Ayrıca Cayma hakkı süresi sona ermeden önce, tüketicinin onayı ile ifasına başlanan hizmetlere ilişkin cayma hakkının kullanılması da Yönetmelik gereği mümkün değildir.
  2. Kozmetik ve kişisel bakım ürünleri, iç giyim ürünleri, mayo, bikini, kitap, kopyalanabilir yazılım ve programlar, DVD, VCD, CD ve kasetler ile kırtasiye sarf malzemeleri (toner, kartuş, şerit vb.) iade edilebilmesi için ambalajlarının açılmamış, denenmemiş, bozulmamış ve kullanılmamış olmaları gerekir.

TEMERRÜT HALİ VE HUKUKİ SONUÇLARI

  1. ALICI, ödeme işlemlerini kredi kartı ile yaptığı durumda temerrüde düştüğü takdirde, kart sahibi banka ile arasındaki kredi kartı sözleşmesi çerçevesinde faiz ödeyeceğini ve bankaya karşı sorumlu olacağını kabul, beyan ve taahhüt eder. Bu durumda ilgili banka hukuki yollara başvurabilir; doğacak masrafları ve vekâlet ücretini ALICI’dan talep edebilir ve her koşulda ALICI’nın borcundan dolayı temerrüde düşmesi halinde, ALICI, borcun gecikmeli ifasından dolayı SATICI’nın uğradığı zarar ve ziyanını ödeyeceğini kabul eder.

ÖDEME VE TESLİMAT

  1. Banka Havalesi veya EFT (Elektronik Fon Transferi) ile, Garanti Bankası
    HESAP ADI: MİMARLIK VAKFI İKTİSADİ İŞLETMESİ
    IBAN NO; TR03 0006 2000 0670 0006 2973 78
    hesabımıza ödeme yapabilirsiniz.
  1. Sitemiz üzerinden kredi kartlarınız ile, Her türlü kredi kartınıza online tek ödeme ya da online taksit imkanlarından yararlanabilirsiniz. Online ödemelerinizde siparişiniz sonunda kredi kartınızdan tutar çekim işlemi gerçekleşecektir.

Bu ürüne henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu sen yapmak ister misin ?

Yorum Yap

Eposta adresiniz gizlilik nedeniyle görünmeyecektir. * Argo , küfür veya hukuka aykırı yorumlar onaylanmayacaktır. Bu tarz yorum yapanlar hakkında yasal süreç başlatılacaktır.

Not: HTML'e dönüştürülmez!
    Kötü           İyi